çok isterdim

çok isterdim ki buraya bir yenilgiyi yazmaktansa güncel olağan şeyleri yazmaya devam etmeyi. Keşke demiyorum pişman değilim yaptıklarıma ama sonuç beni üzüyor sadece.. Kızımın işe gitmeme verdiği o tepki belkide beni duygusal anlamda çok etkiledi ve mantıkla karar veremeyip o an bir hışımla gidip ayrılmak istediğimi söyledim. Üzerimden yük kalktı rahatladım. Çünkü iş yeri çok zor şartları ve insanları vardı.Ama bir de madalyonun diğer yüzü vardı. Ben yaptığım işi ve biraz da olsa bu hayata alışıp sevmiştim. Çalıştığımdan beri hiç başım ağrımıyor migren krizlerim neredeyse bitmişti. Hayata daha bağlı daha çok giyinmeyi makgaj yapıp kendime bakamaya başlamıştım. Evden uzaklaşıp duvarların arasından çıkmıştım. Kendimle konuşmalarım bitmiş uykusuz geceler rafa kalkmıştı. Daha yoğun daha yorucu olsa da bir tempoda iyi kötü ilerliyordum. Şimdi tüm hepsini rafa tekrar kaldırıp eşofmanlı boş günler bekliyor bizi. O bom boş günlerde uzun geceler bitmeyen içsel kavgalar...Ne yapalım kısmet böyleymiş demekten başka çare yok. evde olduğum sürede ilk iş Umut'u tuvalet alışkanlığı için kolları sıvamak olacak. Allahım çuvallarla sabra ihtiyacım var sonrasında haziranda tayin yerimiz belli olsun ev toplamacılık var. varda var yani...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ben kefenimin rengini çoktan seçtim

ACISIN KALBİN

bir tırtılın hikayesi