bir camın arkasından


bakıyordum hayata bir camın arkasından izliyordum. Tüm insanları ve gerçek yüzlerini... çünkü onlar beni görmüyordu. O camın arkasından izlediklerimin farkında bile değillerdi. Aramızda camın üstünde bir film vardı. Ve ben belkide ilk defa bu kadar iç içeydim insanlarla.. blogumu her açtığımda en son yazdığım yazıyı muhakkak okurum yine okudum ne güzel yazmışım diye kendimi sevdim. keşke bu yazdıklarımı bir gün bit kitap olabilseydi. toplumsal olayları ve kişisel blogları yazamam ama böyle doğaçlama hayatımı yazabilirdim hayal gücüm çok geniş. Belki çok kurallı olmazdı cümlelerim. Bekli noktayla virgülün yerini karıştırırdım ama yapardım bir şeyler. benden sana bir şeyler akardı muhakkak okurken verirdim birazda olsa bir duygu öyle değil mi. zaten bu yüzden okumuyor musun benim yazdıklarımı sessizce
bakıyorum postlarımı okuyanlar var hemde dünya geneli kimler okuyor diye bazen çok merak ediyorum. okuyanlar yorumlardan bir selam gönderir mi?
ben bu gün hepsine selam ve sevgi yolluyorum kalpten

ben evet 38 olmasına ramak kalan Aliden doğma kız çocuğuydum. büyüdüm İstanbul denen koca şehirde çok masum kalmış hayatlar içinde masumiyetimle geldim bu yaşa... bu yüzden her olay karşısında büyük tepkilerim, derin hayal kırıklıklarım ve hızlı düşmelerim fazla yorulmalarım. Hayat bize çok acımazsız davranmamış bu yüzden sevgisizlik ve acı ağır gelir yüreğime.. hayatta tahammül edemediğim en büyük şey sevgisiz kalpler onlardan çok korkarım
çünkü sevmeyi bilmeyen kalbin kaybedecek hiçbir şeyi yoktur
ben çocuklarıma da en başta sevmeyi öğretiyorum çünkü sevginin olduğu yerde emek vardır. saygı vardır. hoşgörü vardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ben kefenimin rengini çoktan seçtim

ACISIN KALBİN

bir tırtılın hikayesi