öyle günler

Benim kopan fırtınalarım vardır. Bitmeyen savaşlarım süre gelen isyanlarım. noktasız cümlelerim ve belkide çılgın olmasa da cani duygular barındıran beynim sen bilmezsin yumuşacıkta bir kalbim..

şimdi gülüyorsun nasıl yani diye sen öyle değilsin az konuşur çok bakar kalp kıramazsın nasıl dersin. sen benim dışımı bilirsin bu anlattıklarım içimde içimi ben bilirim sen bilemezsin ki..

Aslında katı görünür yüreğim bilsen bir müzik le bile dağılır, burnumun direği sızlar da ben belli etmem. ağlarım içten içe göstermem gözyaşımı sevmem ulu orta yanaklarımdan inmesini gözyaşlarımın. Annem belkide göstermedi bize göz yaşını ondan öğrendik heralde ağlamak zayıflık gibi geldi bize. Göstermedim göz yaşımı kimseye ağlamadım mı çok ama hep yalnızken ne gerek vardı başkasını üzmeye dedim. sonra konuştum hep konuştum her şeye konuştum ama sen duymadın çünkü sesi yoktu cümlelerin. bir içe konuşmadır aldı gitti baktım söylenmeyi geçti sohbet oldu kafamdaki sesle konuşmalar...Bazen güldük bazen kızdık bazen ise en hain planları beraber yaptık günün sonunda sen sessizliğime baksan da ben sohbetten yorulmuş bir haldeydim ne garip değil mi kafamdaki ses durmuyordu.. sabahtan akşama konuşmak yetmiyordu sanki gecede rüyalar aleminde devam ediyorduk. bunu bir psikologa anlatsam şizofreni tanısını koyar kesin sanki onun iç sesi yokmuş bir kendiyle konuşan benmişim gibi...

sonra bir yol var benim oturduğum yerde arabalar geçiyor ...bu manzaraya bakar gibi yapıp belkide bakıyor düşüyordum bol bol aslında bakıyordum da görmüyordum...o yoldan geçenleri
sonra o yol her gün sabah olup akşam oluyordu ben bakıyordum yoldan geçenler hiç bitmiyordu.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ben kefenimin rengini çoktan seçtim

ACISIN KALBİN

bir tırtılın hikayesi