selam sana ey hayat...

nerde kalmıştık bilemiyorum aslında taşınmak düşündüğümden daha kolay ve çabuk oldu. Kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş benim hızırımda zuzumerim oldu. Bir kaç gün işyerinden sağolsunlar izin verilince bizde yerleşme işini kısa sürede hallettik. Tabi yoruldum sızlandım ama işin çoğunu o yaptı. Benim sızlanmalar hamileliğin verdiği hareketsizliktendi... Neticede evimizde 3 haftaya girdik; kısmen alıştım evime neticede eşyalar aynı içindekiler aynı... Ama etrafa alıştınmı derseniz hayır. Kendimi hala yabancı hissediyorum.. Tabi herkesin birbirini tanıdığı bir ortamda yabancı olduğun kabak gibi belli oluyor. Garip bakışlar göz hapisleri kaçınılmaz oluyor. Helede onlardanda az farklı gıyınıyorsanız tam evlere şenlik oluyor bu durum....neticede henüz geliştirebildiğim bir komşuluk ilişkimde olmayınca kendimi anti sosyal hisseder oldum.
Efendim geçen sene diyarbakıra geldiğimde herkesin balkonunda kızarmış biberleri ve kararmış patlıcanları hayatımda ılk defa gorunce alık alık bakmıştım bu ne dıye ama bir senede fazla diyarbakırlı olmuşum.kısın karşı komsum o kurumuş biber ve patlıcanlardan harika kurutulmuş dolmalar yapıp getırınce bende heveslendım bu yıl bende kurutayım dedım. ama bu işinde püf noktaları varmış. sapsarı dolmalık bıberlerı alıp tatlı olduğunu duşunup ellerimle gırıştım temizlemeye... ancak zehir olsa bu kadar etkili olcak acılıkta biberler... daha temizlerken ellerimi acıttı oyle böyle oksure aksıra yaptım takdım ipe ama ellerim 2 gündür ateşte yanmış gibi sızlıyor.. öyle bir acıkı su değdikce çoğalıyor... bana kimse bu kısmı anlatmamıştı şahsen acı bıber aldığım içinde kendimi saftırık hissediyorum adam tatlı demişti renk tatlı biber ama sorsanız atomm bombası bundan yapılıyor derim hayatımda bu acıyı görmedim yanı hoş nasıl yenecek bu acı şeyler onuda bilmiyorum.
irem ise konuşma çabalarında babacığım anneciğim diyor bize işinede gelmezse adlarımızı söylüyor tırmanıyor koltuktan tırmanıp mama sandalyesine oturuyor veya sandalyeden masanın üzerine cıkıyor onu öyle yukarlarda gördükce yüreğim ağzıma geliyor..
oğluşumuza ise hala bir ad bulamamanın dışında herşey yolunda... su anda 29+4 deyız 30 lara gelıyoruz. bazen cok ıyı bazen cok kotu hıssedıyorum kendımı. dr. sezercık ıcın buranın cok cok uzerınde bir rakam isteyince dr. değiştirmeye karar verdim hafta ıcı yenı bır dr. ıle görüşceğiz.
zuzumeri ise evimizin babası olarak ise gidip gelmeye devam ediyor.. evet sağolsun irem kız bu yazıyı yazdırdı ama devamında altına doldurdu şimdi kaka anne diye bağırıyor ee kolları sıvama zamanı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ben kefenimin rengini çoktan seçtim

ACISIN KALBİN

bir tırtılın hikayesi