Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ağrıyan başşş

Uzun zamandır para ıle ılgılı bir iş yapmadığımdan sanırım bu gerginliğim... Haftalar önce komşuya gittiğim bir sır cilt bakımı yaptırdım orda... Ve neticede cildime bakıyorum sanırken nasılda diyarbakır gibi bir yerde güneş kremi kullanmayınca koca lekelerım olduğunu gordum. Azıcıkda guzelliğine düşkün ben bahsedilen kremleri almak ıstedim. Lakin fiyatları çok pahalıydı ve evde ürün satmaca furyasına böyle girdim. Buralarda yeni duyulan aslında yılların markası bir iş bu amvy cilik . ama benim karaktere ters sanki... Yani herkes pazarlamacı doğmuyor anasının karından... Neticede firmanın buradaki bir kaç toplatısına katıldım şimdilik herşey iyi gidiyor. Ürün isteyip sattığım bile oldu.. Ama halada gerginim sanki o ürünlerin parasını siparişleri yani toparlayamayıp bir kazık yerımde kredi kartımdaki borç bana kalır diye.. Alt tarafı 200 lırabahseddiğim rakam.. Ama başarısızlık her olcude başarısızlıktır ya burdan dolayı bır kıvranmadayım.(zuzumer yaptığım ıse cok destecı değilde) Hem u

uykusu gelmeyen cocuklar...

Bir sürü şey yazdım ve cınar gelıp bir kucuk parmakla hepsini sildi.. allahım şaka gibi bu cocuklar nasıl başarıyorlar bunları... büyük hiç uyumuyor zaten küçük de sadece 1 saat uyuyor o bir saatde hemen gecıyor. Geri kalan zamanda bir çuval oyuncakla oynamak yerıne hep benim etrafımdalar. En cazip oyuncakları benim galıba... bilgisayar açamıyor kitap okuyamıyorum. Elime ne alsam olay oluyor öyle kala kalıyorum en sonundaaaa yarın annem gelıyor ona sevimli güleryüzlü bır şekılde karşılayıp iyi bir hafta geçirmek istiyorum.. ama gülemiyorum nasıl mutluymuş gibi davranıcam bilmiyorum. neden rol yapıyorum zaten annem çok üzgün geliyor kendi sorunlarımla sıkmamalıyım. umarım bunu başarırım. annem hep bana eskiden ne çok kahkaha atardın sımdı gulmuyorsun bile diyor...ozaman cok uzuluyorum nerde benım kahkahalarım. evet benım canavarlar costu bunu da sılmeden kaçayım barıııı

nerden başlasak sindirella

Evet yine bir bunalım sonucu yazıyorum; normalken yazamıyorum anladım. Çok şey oldu da en dişe dokunurundan başlamak lazım sanırım.... Depresyon tedavisi aşılmaz yol aldı çıkılmaz dert oldu artık. Dr. görüşmeler beni rahatlatmaktan çok bunalttı ne yapacağımız bilmez iken zuzumer bir arkadaşın arkadaşı olan pisikyatırla beni telefonda tanıştırdı. Durumu anlattım geçtığım yolları ıctığım hapları son haletı ruhuyemi artık şizoların kullandığı ılaçları içtiğimi felan... derken duruma el konuldu... telefondaki ses goruşemesekte bir turlu bana bir guven verdı. Ve onun tedavısıne başladım. (son care zaten) ılaçları değiştirdik.Diğerlerine gorede epey hafıflettık sanırım.Gecıs donemi kolay olmadı tabi çok sınır harplerı ve baş ağrıları yaşadım.bazende yaşıyorum hala... Anladımkı insan kendını ıyleştırmek ısterken aslında dahada hasta edebiliyormuş . Son çare olarak uzanan bu ele, dört elle sarıldım. Bir yıldır duşunup bualımlarımla kafayı yemeyım derken; dahada delirip hunıyı takacak olduğum

çok zaman oldu...

çok zaman geldi geçti. Yazamadm bir türlü.... kelimeler dökülürken dilimden bir bir hayalgücümde yazdığım postları gerçeğe çeviremedim bir türlü... Ruhum binbirtürlü anı bir anda yaşarken ağlarken gülmeyi kahkahaların sonu hıçkırık olmasını öğrendim. iki çocukla delirmeden ve kendi kendine yetinerek yaşamanın zor da olsa olması gerektiğini öğrendim... işte böyle uzuyor liste... tatil boktanmı boktan gecti ablam evlendi çok guzeldi. Ama bir yanım canım kradeşim yeni doğum yaptığından gelemedi ve hep boştu.. Gözlerim onu hep aradı ve ağladım kimi zaman o yanımda neden yok diye... çocuklar anlaşmş gibi istanbula gidince bir hastalandılar ben kaldım 4 hafta orada biz 5 kere doktora gıttık. Her hafta bir hastalık cıktı enfeksiyon ateş grıp burun akıntısı oksuruk falan fılan... bunlar alışmış dıyarbakıra nemlı hava azıttı hastanede yatmalar serumlar uykusuz geceler... ben bıle halıme acıdım tatıl değil ezıyetti sankı... devamında ankara gunlerınde hastalıklar bıraz daha ıyiydı duruldu.bız

geliceğim bir gün yazacağım tabiki...

barış akarsu sözlerimi geri alamam | izlesene.com

çok zaaman oldu ıkı kelam yazmayalı...

Çok zamanda çok şeyler yaşandı.. Umut çınar iki kez biri ağır olmak uzere bronşit oldu. çok hassas bır bunyeye sahip olan koca oğlan gorunduğu gıbı olmadığını bıze kanıtladı...evet buyuduler ırem 30 aylık mumut 7 aylık olacak yakında omür gectı eatnes delırdı raporlu oldu. Gerçi ıyıde oldu epey rahatladım. depresif durumuma bir çare olsun diye dr. başvurdum uzun bir tedavıye başladık ama epey rahatladım artık ota boka sınırlenıpde cocukların canına düşmüyorum. Diyarbakırda son günlerim yakında uzun bir tatile cıkacağım. çocuklar ile İstanbula gideceğiz önümüzdeki hafta salı sabah ve hafta sonu ablamın düğününe katılacağız.Devamında Ankara'ya gıdıp kayınvalıdemlerde 2-3 hafta kalıcağız sonra zuzumer gelıp hep beraber tatıle gıdeceğiz donuşte benı tekrar ıstanbula bırakıcak ve ben ağustos sonuna dek ıstanbulda aılem ıle kalıcam. Uzun bır tatıl olcak 3 ay evımızden uzak kalıcaz.İnşallah tabi bakalım evdeki hesap çarsıya uyacakmı?bilemiyorum. Ancak uzun ve yalnız gecen 10 aydan sonra e

seni seven yok anne...

bugün irem hanım parka gitmek istedi. Ee hakllı hava tam bahar havası d. bakırda... Bende işlerim vardı gidemem kızım belki öğleden sonra gideriz dedim. surat beş karış oldu ellerini ıkı yanına alıp küstü bağladı yanı kaşlarını çattı ve offf seni seven yok anne... dedi.. aklınca benı sevmediğini söylemek istiyor... Önce kısa bir dumur anı bende.. Sonra aa neden bir parka gitmedik diyemi e ozaman sevme beni bir park için seveceksen diyorum işine gelmiyor gidip oyun çadırına giriyor... telefon çalıyor irem telefonumu getirirmisin diyorum. Eskiden bayılırdı bu işleri yapmaya demeden yapardı. Şimdi ise cevap anne hadi çabuk kendin kendin git al telefonunu... yani kendi getirmiyormuşda bana diyorkı kendi telefonunu kendin git çabuk al yani anlıycanız dil 1 karış bizimkinde gün geçtikcede uzuyor.. çıldırtan sorular... -anne bak kedi evet kedi anne bu ne kedi işte anne bu ne kedi kızım anne bune miyav yavrum kedi kedi anne bu ne aa irem yeter ne o bılıyorsun işte evet biliyorum kedi anneciğim
kızıyorum bağırıyorum sinirleniyorum. neden daha 25 ve 5 aylık ıkı bebek yüzünden oysaki ne masumlar... anneyle başlar herşey... anneyle tanınır hayat. annenin bakışıyla atılır adımlar. Gülersen gülerler... ağlarsan anlamadan şaşkınca izlerler belkıde ağlar onlarda sana eşlik eder. şimdi böyle sinirli bir anneden olan iki cocuk nasıl sağlıklı olacak ki nasıl hayata dört elle sarılıp mutlu olacakki daha kendi mutlu olmayı beceremezken bu hayata mutlulukla sarılmış iki çocuk nasıl yetiştirecek... Herşeyi kendine sorun etmeye bayılan ben yine iremle bir yemek krizi geçirdik. Hayır tabak bitmese ne olurkı neden bu takıntı. kendıme sinir oluyorum. Sonuç gözyaşı kırılan küçük bir kalp belkide bu çocukları hıç haketmeyen bencil anne... kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışan ben unutyorum küçükde olsa bir birey olduğunu ben yetiştirsemde benim dediğim gibi olamayacağını unutuyorum. nerde hata yaptığımı biliyor ama hatalarımı doğruya yöneltemiyorum. hareketlerimi kontrol edemiyorum. bu kada

mış müş....muşşş

başımızdan biraz sıkıntılı günler geçsede iyiyiz çok şükür. Apartmanda salgın olan grıp benim çocuklarada gecti. Önce irem ateşlendi öksürük dr. gittik tedavisi bitti hala öksürük ile uğraşıyoruz. sonra irem umuta geçirdi sadece kuru öksürük diye dr. götürmedik durum kötüye gidince dr.gittik. Onda da bronşit dediler. -Neticede hastanede kaldık 1 gece şimdi hava ve antibiyotık tedavisi alıyor çınarda sonuç; erinmiycen öhö deyince çocuklar koşcan dr. alınan ders bu oldu işin erinmesinden cıkan fatura astarından pahalı oldu...artık cocuklar öksürmesin ve iyi olsun istiyorum umuta hala buhar tedavısı yapıyoruz pazartesi kontrol var cok yorulmdum ev yarı ecza deposu gibi oldu. İrem manyadı su ister gibi anne ilaç diyor çok oksurduğünde... Bende bal verip yolluyorum. Bende gel gıtlerın arasında kafayı yemeye ramak kala psikoloğa gıttım. bana çok bunalmışsın dedı. Sanki ben bilmiyorum. neticede bir tedaviye başladık. Şimdi daha iyiyim en azından oto b... sinirlenmiyorum.yada cok takılmıyorum.

dendi dendine ( iremce kendi kendine)

Resim
Bu aralar en çok kullanılan kımı zaman çok komık olan ama genelde sınır bozan bir kelime bu dendi dendine.... irem yemek yiyelim gel dur anne dendi dendine yeeee..... irem gel gidiyoruz elimi tut hayır anne ben dendi dendine yürüüüü.... irem hadi uyuyalım hayır ben kal dendi dendine gel giyinelim cicileri kızım anne dendi dendine giyyy.. böyle ekleri kulanmadan yarım yamalak sonları uzatarak ilginç bir konuşma geliştirdi irem ve kendi kendine herşeyi yapabileceğini inandığından bu kendi kendineler bitmiyor. Neticede yaptıklarında ise %60 başarılı olabılıyor dolayısıyla yapamadıkca uğraşları artıyor bazen saatlerce yemek yada bir pjama giymek vaktını alıyor bu zaman uzadıkca bana gına geliyor geliyor sağdan soldan geliyorlar.. iki yaş sendromumu bu yoksa kişilik oluşmasımı bilemedim. Ama kararları net ne istediğini bilen biri olacak gibi davranıyor şimdilik. yemeklerde mızmızlık ve bildiği anladığı halde yapmak istemediği bir tuvalet eğitimi sorunumuz hala var malesef.. umut ise tosu

stres atma yolları

tabi cok yolu vardır. ama benım gelen kardeşler bır nebze evdeki iş yukunu ve cocuk bakımına yardımcı olunca bende oh be hayat varmış dedım. sokaga cıktım gezdım bol bol konuştum kahkaha attım para harcadım kendıme ciciler aldım bol bol saçlarımı boyatıp ımajımı değiştirdim mutlu oldum. aslında ne kucuk şeylerden mutlu olabılıyormuşum. ablam bu akşam gıdıyor bakalım kocada çok yoğun bır iş ayına gırıyor sevda tekbaşına evde ne kadar dayanacak merak edıyorum bu motıvasyon kaç gun surecek...

bir senmisin iki çocuk bakan...

çok şükür annanem iyi yogun bakımdan cıktı su anda evinde ve iyileşmeside iyiye gidiyor. Üzüntü üzüntüyü getirdi en küçük teyzemde karda düştü omuzu hem kırıldı hem cıktı ve oda bir ameliyat gecirdi omuzuna platin takıldı ama geçti çok şükür geçti hepsi simdi herkes evinde yaraları sarıyor... kardeşim geldi salı günüde ablam gelicek. Onun gelmesi bana çok büyük moral desteği versede o umduğu aıle tablosunu goremeyince kardeşi olarak sanırım bana çok üzüldü... Aslında onu sorunlarım ve depresif durumumla bunaltmak istemedim. Ama rolde 3 gun soktu sonrasında maske düştü. Abla çok sıkılmış hatta bunalmışsın gözlemlerimde iyi görmedim seni deyince benimde sokülmeye hazır pamuk ipim acıldı gitti. Aslında iki çocuk yeterince bunlatıyor .zaten benim çocuklar akşam 10 dan sonra yorulup uykuları geleceğine cın çarpmış gibi oluyorlar beni pes ettirip uyutana kadar uyumuyorlar. Her akşam aynı uyku savaşı gözlerimin içine cokukluğunu anlatmaya ımkan yok... akşam olurda ıkı kelam eder ufkum acılır

harmanım ben harmanım söyletmen beni;

bu aralar sık sık ağlayarak yazdığım bloguma ne yaptığımı anlamadan bakan kızımın ılgınc bakışlarıyla devam edıyorum. bir gün ona hediye edeceğim bu bloğu büyüdüğünde ve okuduğunda anlıycaksın tabıkı... Ne deli bir annen olduğunu...Tabi herşeyin üst üste olması aslında beni bu denli hassaslaştıran.. annanem 85 yaşında genç değil hatta torununun torununu gördü. ama son 5 gündür yoğun bakımda olması bizi üzüyor. Oda benim gibi ölümden korkanlardandı. Acaba şimdi o odada o aletlere takılıykende hala olmek ıstemıyorummu diyor içinden yoksa allahım al emanetınımı... Onun yanında olup o yaşlı çınarımızın yumuşacık elini opup çakır gozlerıne bakmak oyle ısterdımkı. Belkıde son gormem oldu onu bır daha gittiğimde o olmuycak belkıde işte bu da daha çok uzuyor.Lütfen iyileş anneanne...lütfen çocuklar ise hastalar.. once kız hastalandı grıp oldu. sonra oğlana bulaştırdı. derken ortaya karışık oldu. e sımdıde kız ıyleşır gıbı oldu ama oğlan takır takır oksuruyor...işte evin içinde hasta olmalarıda

volkan konak aynalar

...

insanın tırnağı etten ayrılırmı? ayrılmıyor işte ne olursa olsun .... ablamın bu gün nişanı var ve gidemediğim için çok üzgünüm hani bu türküde cok isabet oldu bana sebebsizçe akan damlalar anlamlaştı sanki......

günde 1 saatiniz varsa...

İşte o zaman hapı yutmusunuz demektir. Ben sabahları kızımın cığırtısı ile uyanıp gune 9 da başlıyorum.Öğlen 2 ye kadar alt değişmeler yemek yemeler hatta kızı beslerken oğlanı emzırmek gibi yollar bile ürettim. İkısıde aynı anda doyuyor ve salıyorsunuz evin yüzeyine ikisinide iyi oluyor. Neyse öğlen oluyor. Küçük bu zamanda kah uyur uyanık kucakta geçiriyor vakti. Amam büyük cin gibi izlemek lazım. Zira gözden kaybolup tehlikeli işlerde yapabiliyor. Mutfak en eğlenceli yer onun için... Neyse öğlen yatıyorlar ve 1 saat uyutuyorum büyüğü fazla yattığında geceleri hem cok uyanıyor hem de akşam yatması 11'i geçiyor. Neyse o bir saat kaldı ya bana şaşıyorum ne yapıyım diye. Banyodan kirli çamaşırlar bağrıyor bizi yıka yıkaaa... bilgisayar diyor ki ne uğraşcan gel benle eğlen... halılar diyor kı çok kirlendik süpür bizi mutfak diyorkı birazdaha ilgilenmezsen alıp başımı gidicem akşama zaten yemekte yok ... ee ben banyoda yapmak isterim şöyle ılık bir duş ne güzel olur o ara yatak ilişi
Ne yana baksam deniz sanıyorum hevsel bahçelerini... Gözlerim martıları arıyor burnumsa yosun kokusunu özlüyor yinede hevsele bakıp deniz sanıyorum özlemi bastırmak için.... Dışarı çıkmayalı bir yerde oturup bir güzel insanla bir kahve içip şöyle hayattan çocuklardan uzak hayallere dönüp sohbet etmeyeli ne çok uzun zaman oldu. Sanırım yakında öleceğim çünkü ölecek bir insan gibi ne zaman kendimle kalsam geçmişimi düşünüyorum... taa ilkokul arkadaşlarımı öğretmenlerimi bile hatırladım tek tek..beynim beni neden böyle geçmişle hesaplaştırıyor bilemıyorum... uyumaya vakit bulduğum anlarda bile gecmişte oluyorum...aslında bundan 1 sene oncesıne kadar gecmışı olmayan bırı gıbıydım eskıye gıdemıyordum. zamanında depresif halden cıkmak ıcın prozac kullandım. oda tum gecmışe odaklanmamı engellıyordu. simdi ise beynım yenı acılıyor sanki... bir tul perde vardıda kalktı gibi... biliyorum çok isyankarım ama annemı çok özledim yakında ablam nişanlanıcak ve gidemiyor olmakda beni çok üzüyor. komşul