Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ufka bakıyorum

Resim
Büyük beyaz bulutlar sevdadır bu dediğim anlatsam anlamazlar... Boşver.... ufka bakıyorum gelecek ilk defa korkutuyor beni... Hızla değişen dünyamıza adapte olamamaktan korkuyorum. İKİ çocuğa yeteli ve iyi anne baba olamamaktan korkuyorum. zamanı yakalayamadığım gibi hızla ellerimin arasından akışından korkuyorum. Bu zaman böyle çabuk mu geçecek ? böyle çabucak yaşlanacak mıyız? oysa ki hiç acelem yokken benim nedir zamanın telaşı bilmiyorum ki? sevmek mi korkum bu mu zayıf yanım sevmek alttan almak kalp kırmamak kullanılmak mı?  Sakin ve sinirli olmamak aptallık mı? bilmiyorum ama dışarıdan bunlar neden böyle algılanıyor. Bir burundan kıl aldırmama benim dediğim olsunculuk bencillik almış yüreklerimizi. Çok mu önemli bunlar kalp kırıp yürek burktuktan sonra...Samimiyeti özledim. gerçek dostlarımı....öküz altı buzağı aramayan rahat konuşup gezdiğim sohbetinden haz aldığım insanları...insan gibi insanları....bir yıl daha geçti ve mâlesef bir yılda yaşlandım...kızım büyümek için neden

nerdeyim

Resim
İşte geriye dönüp baktığımda bunu sordum  kendime... Neredesin sen eatnes... Ne yazık ki koskacaman bir sene de yazacak 5 post bulabilmişim kendime... Oysa yazmak en sevdiğim şeydi benim... Kendimi ifade ettiğim o özgür alanı bile kısıtlamış veya boş vermişim ne kötü...oysaki hayatımda neler değişti bu yıl.. Bu yıl düşmez kalkmazın olmadığını, büyük ne konuşursan yaşamadan ölmeyeceğini ,gerçek borçlanmanın nasıl olduğunu attan inip eşeği bulamayıp ortada kalmayı bu yıl kaybetmeyi öğrendim ben.... Belki her yıl inişli çıkışlı vakitler geçirirken aslında ufak şeylere isyan eden ben bu büyük kayıplarda susmayı öğrendim. Şükretmek içindi belkide tüm yaşananlar. eşimin bana ve sözlerime değer vermesini sağladım. bedeli 60.000 TL olsada kötünün sonucunda iyi olan tek şey buydu. Artık daha sakin daha düşünceli daha ılımlı bir zuzumer var. Sorsan öyle çok keşkeleri oldu ki son bir yıl içinde...hayat bizi son bir yılda 5 yaş büyüttü belki... hayatımızı ise 5 yıl geriye attık zuzumerin yanlışlar

GİTTİM; gezdim;gördüm;geldim...

Evet gittim. Buralardan kaça gibi içimden oh kurtuluyorum der gibi gittim. Ankara da daha zor günler geçirdim. Olsun dedim sabrettim. Hayalimdeki Antalya tatilini hayallerimdeki gibi olmasa da yaşadım. İyi geldi kısmen. Sonra ben çocuklarla İstanbul'a döndüm. Eşim işinin başına.. İstanbul güzeldi. Bu kez her zamankinden daha rahat daha hoş vakitler geçirdim. D. bakır'ın aksine her günüm doluydu bur da çok zevk aldım her anımdan. Çocuklar babalarını özlemese hiç aklıma gelmiyordu evim. d.bakıra döneceğim zaman geldiğinde iki gün asık yüz gezdim hiç özlemedim ki o soğuk evi ve insanları...Şimdi bir enkaz var karşımda ve bunu göremeyen rahat insanlar... Herkes hiç birşey yokmuş gibi davranıyor bende onlara uyuyorum. Nasıl düzelecekherşey bilmiyorum kaybettiğimiz paraları ve güveni tekrar kazanacakmıyım bilmiyorum...

zamanı geri çeviren gördünmü;??deliler bir gün akıllanırmı?

boşa geçiyor gibi geliyor sanki hayat.... bir hızla geçen günler silsilesi, bir çocukları büyütme telaşı, bir doğu görevi bitsin gitsin kurtulayım durumu, bir bıkkınlık bir mutsuzluk... Taş üstüne taş bile konmayan boş günler... Gün sonunda hiç bir şey yapmadan çok şey yapmış gibi sallanan yorgun bedenler... Hangisi doğru hangisi gerçek bu günlerin hızla yaşanan günler mi bitmeyen geceler mi.. Ne zaman bitecek bu gönlümde ki fırtınalı kış günleri oysaki yüreğim güneşe hasretken ve 40 derecede ateşin altında neden üşüyorum hala... Neden bir sıcak kalp bir samimi gülüş bile yok burada neden bu kadar yalnız hissediyorum bu kalabalığın içinde... Evet aslında yalnızız hayat yolunda da bunu bu kadar çok niye hissediyorum. Sevgi üzerine kurmuştuk bu yuvayı... Şimdi ise sevgiyle büyütmek istiyorum çocuklarımı ama öyle bir boşluk içinde hissediyorum ki kendimi sanki attığım her adım boş tuttuğum her el cansız baktığım her göz alaycı geliyor bana...yatağım ise soğuk...konuşmak bile gelmiyor çoğu

çok zaman oldu....

hayatda 6 ayda cok sey değişti...çok şükür depresyon ilaçlarını bıraktım ve iyiyim. Çocuklardan biri 3.5 yaşında diğeri 19 ay yaşlarındalar. Büyüdüler. Bu memlekette 3 yıl doldu 1 yıl kaldı donmeye... Dolandırıldık büyük paralar kaybettik. Akıllan çıkdımı hiç sanmam zor gunler geldi geçemedi hatta hala kıvranıyoruz. kuyruk acısı zor olurmuş unutamıyoruz. allah dıyorum sebeb olanları görsün yedirmesin fazlasını deyecek söz bulamıyorum. Neticede hayat öylede böylede devam edıyor yıkılmadım ayaktayım...

yalnız kutlanan noel ve devamındaki cinli günler...

zamanında daha yeni evlıyım. Kuaforde bir bayan bana yaklaşıp evlimisin diye sordu. Soru soran kişi orta yaş üstü . Evet dedim. eşiniz ne iş yapar dedi. devleti bekleyen adam dedım... Gülümseyerek Kadın bana hımm o zaman yarı dulsunuz dedi. Gülümseme suratımda yarım kaldı ablaklaştım Neden diye sordum. Çünkü benimde eşim aynı işi yapıyor dedi... Ve ne zaman yılbaşı bayram olsa kesın görev çıkar ve o işe gider ev halkı yarı buruk gecırırız o gunu demişti.. Ne güzel demiş... Şimdi yeni yıl için iki çocuk bir gün öncesinden eve faaliyet olsun diye noel şapkalarını bılem yaptık. Ertesı gun soylemesı ayıp ama diycem hindi sevmem diye tum tavuk attık fırına bir ziyafet hazırladık ben suslendım cıtcıkıdım. Koca geldı. canı cıktı cıkacak burnunda... sayın gül hazretleri şehrimize gelincei şler çığrından cıkmış tabi bızımkılerde neticede yorgunluk başağrısı hat safhaada.. yemegi yedi işte oylesıne yattı uyudu. Yeni yıl yenı yıl hanıı nerde olduk. Akşam 10 da zar zor kalk yenı yıl dıye kaldırd