Kayıtlar

ACISIN KALBİN

 herkes yanmış ülkede 45 bin insan ölmüş büyük depremler eşi bezi görünmeyen nasıl bir yüzyılda doğduk dedirten ardı arkası kesilmeyen olaylar... önce sarıp bırakmayan pandemi tam bitti derken yanan ormanlar şimdi depremler "la ilahe illallah " diyorum güzel günler göreceğiz çocuklar...  hiçbir acı boşa yaşanmaz elbet baharda gelir memleketime derinden al nefesleri sabırla tut kalbini bırakma Mevla'm neylerse güzel eyler sabır sabır...

SELAM SANA EY HAYAT

 anladım ki ne zaman tutunamıyorum hayata. böyle freni patlamış kamyon gibi savruluyorum ben yazmaya sığınıyorum. Yazdıkça ben beni anlıyorum. sanki bir terapi bu beni benden alıp götürüyor. Hayatımda en çok yazar olmak istemiştim. Bunu yapamayınca bari kendimi yazayım dedim. insanoğlu evrilen bir varlık öğrenmek hayat boyu bitmeyen bir yolda bilgeleşmek gibi.  hayat bir yol yol bir okul ve o okulda hep öğrenci oldum. öğretmek de istedim ama ruhum hep bilgiye açıktı ne yaparsam yapayım öğrencilik tavından çıkamadım. şimdi yine bir sürü şeyler yaşamış dolu bir yürek dökülüyor. İnsan değişir. Dönüşür.. Onu. ah olsa da ne mutlu olurum diye dilediği dilekler olur da, bazen olduğunu bile fark etmez görmez.. fark etse de istediği kadar,  dilekleri olduğunda mutlu olamaz. Ben ne arıyorum neden böyle oluyor neden bu tatminsizlik içimde olan ne ki bana yetmiyor. Bu hayaller ... Ben ne olmalıyım peki diye düşünür. Bu yaşam sevincini kaybetmek değil. o bambaşka bir şey çünkü.. bu yaşamda ne olmas

ÇOKMU ÇOK ZAMAN OLDU NE

 evet zihinim yazmak için beni yönlendirse blog şifresini unutmak gibi yaptığım bir gaf yüzünden uzun süre giriş yapamadım. Bir dönem bu duruma çok üzüldüm. Çünkü bunu aşmam gerekti burada  14 yıllık bir geçmiş vardı yazılarım ... Tabi biliyorum benim serzenişlerim benim hikayelerim hiç bir zaman kimse benimle aynı duygular ile okumayacak... en çok kızıma ithaf en yazsam da asla aynı yerden bakamadığımız için göremeyecek bu yazıları ve buradaki beni biliyorum. aslında konu ne biliyor musun son zamanlarda öğrendim bunu e yaş 41 olabilir yakında... hayat öğretiyor işte halaa. zaten o güzel laf da öyle gelişmedi mi tüm yediğim kazıklar deneyimlerim ve tecrübelerimi yansıtır. işte buda deneyim oldu.  Beklentisiz hayat bu çok zor benim için biliyor musun. Hayatı bu şekilde yaşayabilirsen çok güzel 10 numara bir hayatın olabilir. Ama beklentiler ama istekler o hayaller bizi kulu kölesi yapıyordu hayatın. ve bitmeyen hayal kırıklıkları.. bunu bana çocuklar dedi. sen herkesten bir beklentin va

ilişki dizimi

 Selam dünya ben geldim. Evet baktım epey zaman olmuş yazmayalı ama hayattayım ve hala yaşıyorum. Her ne kadar corana çok canla alsa da sanırım o hastalığa yakalanmamayı da başardım. Her şeye alışabilen hayvanlar olarak; insan denilen yaratık ağzı maskeli ve sosyal mesafeli yaşamayı da öğrendik . Eskiden darbe olacak ki sokağa çıkma yasağı olsun dediğimiz durum şu an her hafta sonu var. Dışarı çıkma yasakları akşamları ve hafta sonu uygulanıyor. Hamamlar cafeler havuzlar lokantalar kapalı kısacası hayat part time devam ediyor gezegende okullar ise bir açık bir kapalı... Bu süreçte daha yalnız daha uzak kaldık sevdiklerimizden. Herkes kendi kabuğunda yaşıyor. Biber kız 8. sınıf ve LGS'ye hazırlanıyor. Önünde zorlu bir sınav var. Performansı çok haraketli ama genelde iyi.. Çınar ise hayatla en mutlu olduğu olduğu dönemde. Okula istediği gibi gitmiyor sanırım o oda odasında bir yaratık gibi büyüyecek. Kambur patlak kanlı gözler ve bir filozof gibi lafları bitmiyor. bilgisayar elinden

salgın corona 16.03.2020

hayatımda ilk defa yaşadığım bir durumdu. önce çok uzakta başladı. Anlamadım dinlemedim anlatılanları. Ateş düştüğü yeri yakıyordu.Salgın hastalık deniyordu. Önce okullar kapandı. Sonra avmler berberler cafeler derken şehir yavaş yavaş evlerine çekildi. önce ölüm haberleri 10 10 verilirdi şimdi 100 100 dünya salgın hastalığa yakalandı ve insanoğlu evlerine girmek zorunda kaldı. Sonra 60 yaş üstü 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı derken hafta sonraları herkese sokağa çıkma yasağı uygulandı. uçaklar durdu. dış hatlar kara hava trafiği kapandı. ve biz 16 marttan beri evdeyiz çocuklar uzaktan eğitime başladı bende evden çalışmaya. bunların hepsi olalı 1 ay oldu. tabi zuzu görevi gereği çalışmaya devam ederken oda bu salgın hastalığa yakalandı. testi pozitif çıktı ve evde karantinaya girdi. Çocuklar gözlerime bakıyor bense susuyorum. Bir fikrin var mı ne olacak bu böyle diyorlar. Evet çok iyi süreç yöneten stresle başa çıkan bir insan olarak bunun yaşanmamışlığın ve bilinmezlik ne kadar kaygı

Annemm ( )

>Çok güçlü olmak zorunda mıydım anne. Hep öyle dedin ya çok güçlü olun niye dedin mecbur bıraktın bizi niye verdin bu gazı bu duyguyu. Bizde öyle hayatı sorgulamadan yaşasak olmaz mıydı.. niye hep iteledin niye hep kışkışladın bizi niye sevgini hep içine sakladın.. şimdi düşünüyorum senle söyle çocukluktan sevgi dolu anılar arıyor zihnim yok. niye bu kadar sert niye bu kadar cidii niye bu kadar uzaktın bize anne.. şimdi yaşlandın şefkat ilgi istiyorsun ama bizde senin eserlerin olmuştuk sen nazi isen biz askerleri olmuştuk şimdi söylesene sevgi aldığını hissedemeyen insanlar nasıl sever seni sen bir kez sevgiyle örmediysen saçımı severek yıkamadıysan beni ve oh mis gibi olmuşsun diye sarılmadıysan hep itekleyip yaparsın neden yapmıyorsun dediysen ve yapamayınca cezalandırdıysan nasıl olacak nerede kaldı tolerans nerede kaldı empati nerede kaldı ... insan çok sevdiği birinden çok uzak durmak ister mi ben yaşlandıkça çok yakın olmak ama çok uzak durmak istiyorum. Kızgınlığım yaşatm

öyle günler

Benim kopan fırtınalarım vardır. Bitmeyen savaşlarım süre gelen isyanlarım. noktasız cümlelerim ve belkide çılgın olmasa da cani duygular barındıran beynim sen bilmezsin yumuşacıkta bir kalbim.. şimdi gülüyorsun nasıl yani diye sen öyle değilsin az konuşur çok bakar kalp kıramazsın nasıl dersin. sen benim dışımı bilirsin bu anlattıklarım içimde içimi ben bilirim sen bilemezsin ki.. Aslında katı görünür yüreğim bilsen bir müzik le bile dağılır, burnumun direği sızlar da ben belli etmem. ağlarım içten içe göstermem gözyaşımı sevmem ulu orta yanaklarımdan inmesini gözyaşlarımın. Annem belkide göstermedi bize göz yaşını ondan öğrendik heralde ağlamak zayıflık gibi geldi bize. Göstermedim göz yaşımı kimseye ağlamadım mı çok ama hep yalnızken ne gerek vardı başkasını üzmeye dedim. sonra konuştum hep konuştum her şeye konuştum ama sen duymadın çünkü sesi yoktu cümlelerin. bir içe konuşmadır aldı gitti baktım söylenmeyi geçti sohbet oldu kafamdaki sesle konuşmalar...Bazen güldük bazen kı