UMUTLA
Naber hayat,
Nasılsın görüşmeyeli. Ben aslında iyiyim. Ama tabikisi de daha
iyi günlerim olmuştur . Şu üç günlük nafile ömrümde. O yüzden kaliteyi
arttırmaya çalışıyorum diyebiliriz.
Yüksek lisans ikinci dönemde tam kastırmaca devam ediyor. Umutsuzluk
ve psikolojik yorgunluk hissediyorum. Her fırsatta koşarak kocama aileme ve
çocuklarıma sarılıyorum. Çok şükürkü böylesi sıcak bir yuvam var. Oda olmasa ne
olurdu. Bu yalnızlık hissi sevgisiz muhabbetler gün geçirmeler nereye kadardı
yoksa…
İşyerinde huzur sıfırın altında dam çöktü destek direkler
altında 2 aydır çalışıyoruz daha iyisini bulamadığım için bu yalancı sohbetler
ile boş ortamlarda anlık arkadaşlıklarla zaman geçiriyorum. Hayallerimde ki kariyer
ve önemi bu işyerinde bulamayınca çabalarımı da ; boşa çekilen okyanustaki yönü
bulamayan sandalcının çabası gibi
hissediyorum. Umutlar olmasa ah umutlar ve hayaller hiç çekilmiyecek bu hayat.
Duygusallık kadar kötü bir şey yok illaki sevmek istiyorum. illaki bağlanmak illaki arkadaş olmak bir
arkadaşı bir kardeş gibi görmek bir hoş sohbet yürekten bir kahkaha gönülden
hesapsız nedensi z. çok şükürkü ailem var diyorum ya işte… insan
biriktirdiğimizi sanmışız ama artık yalan olmuş dostluklar mesafeler girmiş
araya özveri herkeste bitmiş … hee biliyorum ahretliğimle bir iki dostum var
sözüm onlardan ayrı. Onlarla aramıza hayat telaşı girdi. Beni dana ben demeden
anlayan o güzel insanlar görüşemesem de kalbim onlarla. Kızıyorum. Beni neden sevdiniz
ve bu hoş muhabbetlere alıştırdınız. Şimdi her muhabbeti o duyguyla arıyorum…
Şimdi insanlar da Bir bencillik, bir içe dönüklük, bir
yozlaşmalar, memleketimin güzel insanları ile komşuluk şura da dursun; merhaba bile çok geliyor . Artık oturduğum
apartmanda kadınlar bile benimle aynı asansöre binmiyor. Acaba ısıracağımı mı
düşünüyorlar. Sıkıldım ülkemin tapelerinden ,kasetlerinden , hırsızlarından, selfilerinden ,manidar faceebook paylaşımından,
siyasetinden…. Ben ki çocuklarıma 4 yaşında 10 kıta istiklal marşı Atatürk ve
gençliğe hitabe öğreten Kemalist aydın çocuklar yetiştireceğim derken ülkem
elden gidiyor. Gitmek istiyorum bu ülkeden kendi ülkemde öteki olmaktansa
yabancı bir ülkede yabancılaşmak bu kadar koymaz herhalde. Ülkenin bunalımı
benim bunalıma eklenmiş ve beklide sabahları 6 da kalkmak ayrı bir psikolojik
yorgunluk olmuş … Ruhsal bir yorgunluk hissediyorum. Beklide beklentilerimin cevabını alamadığımın
için bunlar bilmiyorum. Bir gün bir akrabamı gördüğümde nasılsın diye sormuştum;
Yorgun
Çaresiz
Mutsuz
Ama UMUTLU demişti..
İşte beni de bu tasvir çok güzel anlatıyor…
Bahar geldi memleketimin dallarına… artık yeşillenip
allanmalıyım bende. Umut olmalıyım iki küçük yüreğe.. onlar ışığını benden
alırken daha güçlü parlamam gerek önlerinde… yollarını bulsunlar diye…. tereddütsüzce takip
edecekleri bu kısa sürede ne çok şey
alırlarsa bu ışıktan ileriki nesillere yansıtacaklar bu enerjilerini onlar için
yola devam… yürüyorum yollara yollara aydınlık geleceğe…UMUTLA
Yorumlar